

24 Ocak 1920
24 Kânûn-i Sânî 1336
dördüncü gün
“Pazarcık Jandarma Kumandanı Ramazan Bey kuvvetleri ile gelmiş ve Kayabaşı’na giderek orada faaliyete başlamıştı. Yenicekale Nahiye Müdürü Nuri Bey ile kumandan Abidin Bey de 260 mevcutlu kıtasile gelmişti. Onlara Cancık Mağarasında ihtiyat olarak beklemeleri, Bertiz kuvvetleri ile beraber hareket etmeleri ve Kışla’ya saldırmaları emri verildi.”
Maraş ateşler içinde yanmakta idi. Kayabaşı, Acemli ve Kuytul Mahallelerinden yükselen alevleri ve düşman tarafından Pınarbaşı’nda ve Kışla önünde çıkartılan yangınları, Pazarcık’tan Maraş’a gelmekte olan yardımcı kuvvetler ta uzaklardan görebiliyordu.
Kış şartları da artık kendini göstermeye başlamıştı. Yangınların yanısıra bir de dondurucu soğuklarla mücadele etmek gerekiyordu. Cephane ve yiyecek sıkıntısı da cabası idi.
Harbin dördüncü günü Acemli semtinde Evliya Efendi kuvvetleri duruma el koyarak tamamen hâkim vaziyete geçmişti. Evliya Efendi kuvvetlerinin enerjik taarruzlarından Ermeniler korkuya kapılmış, hatta ümitsizliğe düşmüşlerdi.
Şehirde yükselen alevler her iki tarafın da sivil halkı üzerinde büyük korku oluşturmuştu.
Kuytul Mahallesi’ndeki Alacacı Orçanik’in evine sığınan düşman kuvvetlerine Hatuniye semti çeteleri taarruz etmiş ve Medinelioğlu Abdullah Çavuş fevkalâde fedakârlık ve kahramanlıklar göstererek Orçanik’in evini ateşe vermeye muvaffak olmuş ve birçok Ermeni’yi teslim almıştı.
Korku içine düşen Ermenilerden 1000 kadarı gecenin karanlığından yararlanarak Latin Kilisesine ve Alman Yetimhanesine sığınmıştı.
Elliott günlüğünde bu günkü olayları şöylece anlatır:
“Dün gece inanılmaz şeyler oldu. Sabah dağlara ve tepelere bakıp onların (Türklerin) hâlâ orada değişmeden durduğunu görünce şaşırdık. Ateş tüm gece sürdü ve gittikçe artarak devam ediyor. Şu anda beş büyük yangın var, mevki sahibi Türklerin evleri. Bu yangınlar etki yapmalı, çünkü görüntüleri çok etkileyici. Fakat Türkleri anlamak mümkün değil.”
Bu arada Dahiliye Nezareti tarafından Maraş Mutasarrıflığına bir telgraf çekilerek yaşanan olayların mahiyeti hakkında bilgi istenmekte idi. Nazır namına kaleme alınan yazıda aynen şöyle denilmekte idi:
