

01 Şubat 1920
01 Şubat 1336
onikinci gün
“Ey Hazreti Allah’ın kulları ve milletin sevgili evlatları askerler! Bugünlerde bütün Alem-i İslam, nazarı size dikilmiş ve Hak tealanın lütuf ve inayetiyle her hayrı sizden bekliyor. Her ne kadar bugün hal-i harp dolayısıyla, vakt-i hazerdeki gibi müntazam nükûşlar, parlak elbiseler içinde değilsiniz. Amma zaman-ı saadette ashab-ı kiramın çektikleri mihan ve meşakkat yanında bunlar hiçtir. Maaheza, ibadet ve amellerin efdali, ziyade zahmetli ve ekvasıdır. Ve sizin ecir ve sevabınız din ve millet uğrunda tahammül edilen meşakkatiniz nisbetindedir.”
Çetelerin cesaret ve fedekârlığı neticesinde Yukarı Bedesten yakılmış, buradaki düşmanların bir kısmı Katolik Kilisesine kaçmaya, bir kısmı da Belediye dairesini işğal etmeye muvaffak olmuştu. Belediyeyi işğal edenlerle Aşağı Bedesten’deki ve Taşhan’daki düşman Mevlevihane ile Üdürgücü Camiini yakmak suretiyle birbirleri ile irtibatı da tesis etmişlerdi. Özellikle camileri hedef alan düşman kuvvetleri Türklerin gözetleme kulesi gibi kullandıkları minareleri aralıksız şekilde top ateşine tutmakta idiler.
Düşmanın bu şekilde irtibat tesisi ve birleşerek kuvvetlenme harekâtını durdurmak için alınan tertibat üzerine Milli Kuvvetler de Kırklar Kilisesini yakarak düşmanı Arasta’ya doğru çekilmeye mecbur etti. Meyhaneler çarşısı da tamamen yakıldı.
Diğer taraftan Evliya Efendi ve arkadaşları Tekke Kilisesine ateş vermişti. Evliya Efendi’nin Tekke’deki eli kolu Göllülü Yusuf Çavuş’tu.
Garp cephesinde düşmanın kuvvetli bir istinadı kalmamış ve bu cephe tamamen temizlenmişti. Evliya Efendi kuvvetleri cenuba inerek Şeyhadil Hanı’nı yakmış ve oradaki düşmanı kısmen imha etmiş, kısmen de esir almıştı. İçerde Taşhan, Çarşı ve Bedesten kalmıştı. Evliya Efendi kuvvetleri buralarını da temizledikten sonra Kışla’ya ve Amerikan Koleji’ne karşı harekete geçmeyi planlamakta idi.
Fransızlar şehri gerek Kışladan gerekse diğer merkezlerden aralıklarla bombardımana devam ediyordu. Fransız askerleri tarafından yakılan çarşının büyük bir kısmı tahrip olmuştu. Sokak muharebelerinde dereler cesetlerle dolmuş, Belediye dairesi de alevler içerisinde yanmıştı.
